Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Konstantinopolis

Konstantinopolis Yine değdi gözün gözüme, Kokun uğradı sokaklarıma. Suretin Gözlerinde bir büyü Ateş gibi Yaklaşan yanar Uzaklaşan donar, Ve bir yol saçların Sonsuz bir ufuk Kurak diyarlarda bir yağmur damlası Çöl sarısı Saçları ipek yuvası Saçları anne kucağı Memleketten beter saçları. Hasreti Hasreti verem Hasreti çile Hasreti en uzun gece. Zehri bal Sevdası asi, Sarışının her harfi  Hayatın ayrı bir özeti... Batuhan GEDİKLİOGLU

Yirmiİki Ocak

22 Ocak Sen gittin gideli Hiçbir  şey değişmedi sarışın. Dünya hâla aksi, çirkin ve bencil. Onca insan içinde Bu şehrin sokakları hâla yalnızlık kokuyor. Yoksunluk ve ruhsuzluk. Mezarlıklarda hâla pişmanlık naraları. Yaşarken bilinmeyen kıymetler Öldükten sonra önce değere  Sonra prime koşuyor. Sorgulamak hâla günah, Ama savaşmak daha bir revaçta. Ve hastane duvarları daha çok duaya şahit. Kavuşmak şu sıralar, Koca, derin, karanlık ve sesiz bir kuyu dibinde Büyük meçhuller barındırıyor sarışın. Güneş, Seni gördükçe daha bir masum doğuyor... Batuhan GEDİKLİOGLU

Maşuk

Maşuk Dünya senden benden bizden büyük, Ve yollar, derme çatma kaldırımlar Sonu uçurum viraneler arasında Kaybolan dervişlere amade. Sen, Maşuk isen yani avare Bir fitilsin bir mum başında Yanar durur alevler arasında Ve, Sıcaklık dört beş vücuttan taşkın, Denizler ateşe durmuş, Dünya şaşkın... Batuhan GEDİKLİOGLU