Kayıtlar

Ömer Faruk Talaş - Kalbin Heveslerle İftirakı

 Kalbin Heveslerle İftirakı İnsanlar ömürleri boyunca hayalleri ve hedefleri için yaşarlar. Hayalsiz hayat olmaz. Sağanak duygu yağmurları 7 katlı göklerden inerken, insanlar hayal alemine doğru bazen aklıyla, bazense kalbiyle hicrette bulunur. Hayal ettikleriniz ve gerçekleştirdikleriniz arasında büyük bir uçurum yoksa şanslısınız. İnsanoğlunun hayal gücü gerçekten akıllara durgunluk veriyor. Ne hayal etmekten vazgeçiyor insan, ne de aksi yönde hareket etmekten. İnsan hayal eder. İnsan olmanın gerekliliklerindendir bu. Genelde gece olsa da gündüz biriktirdikleriyle eve döner insan.           Önce arşın kubbelerine hayaller çizilir. Ezel kadar uzaktan ruhuyla yüzleşir insan. Ay, o şafakların maneviyatına secde eder. Yıldızlar meşk içinde kainat ile beraber vecd ederler. Hayal güzel şey, ama denk gelinen şeylere suni bir hayal damgası vurmamalı insan. Bir araba vardır denk gelir alırsınız ama ''hayalim bu arabaydı'' demek gerçekten ve maneviyattan uzak ...

Sabır Demiş Dedeler!

Masada sonsuz çay ve izmarit. Bir çokluk mu kaybettim Yalnızlık mı kazandım idrak edemiyorum  Zaten uzun zamandır adam akıllı iki cümle dahi yazamıyorum. Sabır demiş dedeler Her şeyi çözer sabır Çözmese bile bitirir Sabır ya elde ettirir Ya yok ettirir Sabır yaşatır da insanı Öldürür de Sabretmek öyle her insanın harcı değildir Güçlü olandan ziyade Hiç olduğunu bilendir gerçek sabreden Kendini sevenden ziyade Kendinden geçendir sabreden İlk derstir tasavvufta HİÇ i bilmek Fani bir öğüttür bu Dedelerden miras torunlara. Şu dünyada Bir müptezeller sınar kendi sabrını Bir de meczuplar Müptezel kendiyle savaşır mutlak sondan kaçmak için Meczup ruhuyla savaşır sonuna ulaşmak için Ortak noktadır beklemek Ve en önemli husus Bir tek geleni değil Gideni de bekler insan Tıpkı mezarlıklardaki onca çürümüş beden gibi... Batuhan GEDIKLIOGLU 08.05.2018

Ömer Faruk Talaş - Söyleyeceklerim Var

Resim
  Anlatılacak çok şey var ;                  İnsan içinde biriktirdiklerini bir yerde anlatıp ya da yazıya döküp, içindeki çatışmayı bastırmak ister çoğu zaman. Bu çatışmanın ziyadesi ile körüklendiği şu günlerde, içimde harlanan ateşe bir yangın tüpü sıkmak istediğim için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Genelde bu tür yazıların en zor kısmı, nasıl başlayacağını bilememek. Bir fon müziği eşliğinde de içindekileri dökebilir insan, kafasında çalan alelade bir melodiyle de. Menfaat ve riyakarlığın diz boyu olduğu günümüz koşullarında aşık olmak, aşkı yaşamak kadar zor. Elbette ilk evre (aşık olmak) çok daha zor ve meşakkatli. Aşkın en umulmaz anda, yüreğe bir çöl fırtınası misali savrulması, insana soğuk duş aldırıyor. Her zaman söylerim ; aşık olmak ziyadesi ile zordur. Her insan aşık olamaz. Gönlün doğurduğu duygusal çarpıntı hissiyatının zirvesi, herkesin kısmetinde yoktur. Aşk yükü bir çok insana ...

Yalan Söyledim

Yalan Söyledim Sanki çok da uzak değil Alıp başımı gideceğim günler. Evrenin ücra bir köşesinde Kışların ılık, yazların sıcak geçtiği Ne yokluğun, ne varlığın hissedildiği Uzak bir habitat. İyimser bir cinayet kurbanıydım belki, Ya da kötülük barındırmayan bir intihar. Silüete benzer ruhlar da hatırlıyorum, Cariyemsi bakireler de. Elmanın zehri de var burda, Kalbinin közü de. Venezuella' lı bir devrimciye de rastlayabilirsin, Katolik bir fahişeye de. İliklerimde ilk defa bir duygu hissediyorum, Burada, astral bir seyahatin son durağında. Yaşam denen illetin, Bir hayli uzağında. Ortalamaya vursak Bir ömür kadarıyla. Rivayete Göre Delirmenin bir önceki durağı Unutulmak burası, Yok olmakla eşdeğer aslında. Mezarlıklardan renkli, Lunaparklardan sessiz, Cenin kadar günahsız, Şarap kadar katıksız, Ezilmiş, Ve harmanlanmış adeta. Rivayete göre burası, Sevenlerin En değerli haritası, Aşka düşen yüreklerin Nedensiz kıpırtısı.. Batuhan GEDİKLİOĞLU

Asiye

Bir kadının ilk gülüşü Ve gözünden süzülen son damla Uzun bir hikaye anlatır insana İkisinin de pusulası geleceğe bakar İkisi de yarınını gösterir adama Kadın gülüşünde yaşatır aşkını Adam hüznünde Kadın gözlerinde saklar duygularını Adam gömebildiği kadar derinde Kadın sağlam basar ayaklarını Adamın bir ayağı hep çukurda Bir kadının ilk tebessümü hayallerinden bir iz Akıttığı son göz yaşı hatıralarının tam ortası Ve aynı hızda yok olması. Adam bir enkaz Koskoca moloz yığını Tek duvarı kalmış Harabe bir yalı Uzaktan bakınca silüetin en güzel manzarası. Tek çare, Bu işin mimarı. Son bir kez Yeniden silüete bakması… Batuhan Gediklioğlu

Gökyüzüm

Gökyüzüm Tüm kuşların Ve umutların yuvası. Parmakları pürüzsüz bulutlar, Güzelliği güneş harmanlı taze sabah ayazı. Gökyüzüm Gecekondum Kaçak çıktığımız onca hayal Senin pembe panjurun Ve Hatıralarım senden ibaret. Sanki hiç gece olmamış Sanki karanlık ruhuma hiç kaçmamış da İhanet sanki koca bir yalanmış. Benim uzun boylu nefesim Onca sanrı içindeki tek gerçeğim Gökyüzüm Ben seni, senden evvel Ben senden evvel seni Beklemeye gideceğim… Batuhan Gediklioğlu

Daye

Resim
Gecenin karanlığı Soluk benizli bakışların ardına saklanmış, Duygularım üşüyor Anne Onca ses Gölgeler Çığlıklarım kanıyor Üç duvarlı virane bir yapı Ne oldu, sorma bilemem. Ecelini seçemiyormuş insan, Köhne bir arazinin ortasında Ölmekmiş bana yakışan. Korkuyorum anne, Kan kokuyor bu mezbahane Yüreğim, Yüreğim titriyor Kan çanağına dönmüş gözlerim değil; Yüreğim anne. Her noktamda bir seyrelti, Körpecik yaşıma, en keskin bıçağı yazgının, Sanki dallarından budanıyor kızlığım, bir acı ki; öyle anne. Korkma anne, Yetmiş yıla bedel Birkaç dakika aktı bedenimden Aktı da şu geceye damladı. Melekler geldi Kavaklar dindi Korkma anne Tanrı özür diledi... -Batuhan Gediklioğlu- -Can Boğa- 'Bir Ortak Kalem Ağıdı' Çizim:Çağıl Dülger