Ya boşaysa bütün bu kargaşa. Çektiğimiz tüm çilelerin bir anlamı yoksa ya? Yahut bir gün, zorla pes ettirtecekse hayat bizi. Birkaç kötü hücreye esir düşeceksek. İçten içe her gün eriyip gideceksek. Ve tüm bu olanlar sonuçsuz kalacaksa. Görülenler, duyulanlar, yapılanlar, hayaller, yaşanmışlıklar, yaşanacağına inandıklarımız... Hepsi yalan çıkarsa? Ya sadece toprakta çürüyüp, geleceğe verimli topraklar bırakmaktan ibaretse bu döngü. Düşündüm de, kendimi çok sıradan hissettim. Aslında normaldi belki sıradan olmak, ama biz insandık, biz üstündük. Öyle büyüdük ya hani, çok aşağılanmış hissettim demin. Duygulandım yahu. Ya bu duygulanmamın da bir anlamı yoksa diye durup tekrar duygulandım. Duygulandıkça düşündüm, düşünürken duygulandım derken, iki damla yaş yavaş yavaş yol almak suretiyle indi yüzümün aşağı ücra bir köşesine. Hayatım geldi aklıma. Samimi gülümsemelerim. Üşüdüğüm günler geldi, sarıldığım battaniyeler. Hissettiğim acılar, kalbimin ağrısını sezdim, yorgunluğunu. Yormuştu...
ölmek zayıflıktır büyük sevdalarda
YanıtlaSilasıl iş kavuşmanın hasretiyle yaşayabilmekte
damarlarından akan kan
bilmem kaç promildeyken dik durmakta
sevdayı lmek ilmek işlemekte kızgın şişlerle
yüreğinin üstüne
yare
üstüne yara
izi olmadan sunmakta
yüreğide
işlenmiş oyalı sevdayı....
bu yüzyılda şiir yazan adam bana tufan haberini alıp gemi yapan Nuh gibi geliyor. okuduğum her güncel şiirde insanları gemiye çağıran Nuh'u görüyorum. şiir yazan kaleminden, kalem tutan ellerinden öpüyorum çocuk. sevgiyle muhabbetle. ne kadar gurur duysam o kadar eksik kalır. kendime pay çıkardığım yok. Vallahi yok... sadece seni tanımak sana fikir beyan etmek saadetini yaşamış olmak güzel. sana şiir dolu günler dilerim.
YanıtlaSilşiir yoğunluğunda sevdalar ve masal tadında aşklar.
Öğretmenlik büyük meziyet hocam. Zanaatkar sabrıyla işlemek elindekini. Doğru bir insan yetiştirmek hele de kendi bile yerinde sabit duramayan Dünya' da. Bilgiler falan iyi hoş da hayatı öğretmek, en zoru da bu olsa gerek. Tanıdığım en hakikatli, en güzel insanlardansınız hocam. Şansım ki standart bir ömrün ilk çeyreğinde denk geldim size. Elim kalem tuttukça ve gönlüm duygularımı duydukça yazacağım. Daha çok öğreneceğim şey var sizden. Ben bekleyen bir hamurum. Bir köşede, yanmak için yoğurulmayı bekleyen. Sizden bunları duymak tarifsiz bir duygu silsilesinin başlangıcı adeta. Bize kelimelere fısıldamayı öğreten adam.
SilSonsuz minnet...